Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından daha önce “Kaçak Yapıya Karşı Göreve Çağrı” temasında yapılması planlanan fakat merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen felaket nedeniyle ertelenen basın açıklaması ‘deprem’ özelinde gerçekleştirildi.
TMMOB Bursa İKK tarafından yapılan ortak basın açıklamasını TMMOB Bursa İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek okudu.
BAOB yerleşkesinde düzenlenen ve 20 akademik oda adına yapılan basın açıklamasında, “İçerisinde bulunduğumuz durum, depreme bakış açısının değişmesinin gerekliliğini göstermiş ve yalnızca depremden sonra yapılacak müdahalelerin değil, deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin önemini ortaya koymuştur. Bu bağlamda plansız-çarpık kentleşmenin, mimarlık ve mühendislik hizmeti almayan, üretimleri denetlenmeyen ‘kaçak’ yapıların ne kadar büyük tehdit oluşturduğu bir kez daha anlaşılmıştır” dendi.
TMMOB Bursa İKK’nın Kahramanmaraş Depremi ve Kaçak Yapıya Karşı Göreve Çağrı’ başlıklı basın açıklaması şöyle:
“6 Şubat 2023 tarihinde AFAD verilerine göre Kahramanmaraş İli Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan İlçesi merkezli 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini de kapsayan geniş bir alanda yıkıma neden olmuş Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük bölümünde ve İran, Suriye, Irak gibi komşu ülkelerde de hissedilmiştir. Yapılan tespitlere göre ne yazık ki büyük can kayıplarımızın ve yıkımların olduğu anlaşılmaktadır. Açıklamayı gerçekleştirdiğimiz şu saatte elimizde olan son bilgilere göre 7 bin 108 kişi hayatını kaybetti. 5 bin 775 binanın yıkıldı ve 40 bin 910 kişi yaralandı.
Deprem nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı rahmet, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyoruz. Yaralı olarak kurtarılanların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını, can kaybının artmamasını diliyoruz.
Bölgede halen devam eden depremler, kentsel ve kırsal yapı stokunun aldığı orta ve ağır dereceli hasar ve kış şartları nedeniyle yaşamsal ihtiyaçların giderilebilmesi ve bölge halkının yaşamlarının güvence altına alınabilmesi için afet sonrası acil arama ve kurtarma çalışmalarının ve yardımların yanı sıra, hasarlı yapılaşmalarından kaynaklı risklerinin tespit ve değerlendirmesinin acilen yapılması gerekmektedir.
Kentsel ve kırsal alanlardaki mevcut yapılaşmaların güvenli hale getirilmesi ve öncelikle de tehlike arz eden yapılarının tespit edilerek yıkımı, mevcut yapı stokunun incelenmesi, hasar durumunun uzman meslek mensuplarınca raporlanması acil bir zorunluluktur. Yapılacak bu yapısal tespit ve değerlendirmeler, hasarlı yapıların yaratabileceği risklerin önüne geçilmesi ve azaltılması için mutlak bir gerekliliktir.
Bir deprem coğrafyasında yer alan ülkemiz tarih boyunca birçok kez yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle Marmara Bölgesi’ nin coğrafi konumuna bağlı olarak ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan merkezi noktada oluşu, bu bölgede yaşanan depremlerin çok daha ağır sonuçlar doğurmasına sebep olmuştur.
Cumhuriyet döneminin gerek can ve mal kaybı açısından gerekse sosyal ve ekonomik sonuçları açısından en yıkıcı depremlerinden biri 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli depremdir. 7,4 büyüklüğündeki bu deprem başta Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’yi etkilemiştir. Üretim ve ticaret merkezi olarak yurdun her yerinden göç alan bir bölge olması nedeniyle bu deprem tüm yurttaşlarımızı doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemiştir. Depremde 20 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybetmiş ve yaralı sayısı 50 bini aşmıştır. Bölgede yaklaşık 113 bini yıkık ve ağır hasarlı olmak üzere toplam 365 bin bina hasar görmüştür.
Deprem nedeniyle ortaya çıkan kayıpların ve hasarın büyüklüğü, sonrası müdahalelerde yaşanan sorunlarla birleşince öyle büyük bir etkiye ulaşmıştır ki 2001 ekonomik krizinin önemli sebeplerinden biri olmuştur.
Bu sonuçlar depreme bakış açısının değişmesinin gerekliliğini göstermiş ve yalnızca depremden sonra yapılacak müdahalelerin değil, deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin önemini ortaya koymuştur. Bu bağlamda plansız-çarpık kentleşmenin, mimarlık ve mühendislik hizmeti almayan, üretimleri denetlenmeyen ‘kaçak’ yapıların ne kadar büyük tehdit oluşturduğu anlaşılmıştır.
Depreme karşı güvenli bina için olmazsa olmaz unsurlar; doğru zemin analizi, zemin yapısına uygun projelendirme, projelere bağlı olarak gerekli ve kesintisiz denetimi görmüş yapı üretimidir. Öncelikle inşaat ruhsatı ve sonrasında uygun yapıldığının göstergesi olan iskan izni olmayan yapılarda, bu unsurlar göz ardı edilmekte, can ve mal güvenliği riske edilmektedir. Nitekim Pazartesi meydana gelen depremde tam sonuçları henüz görmediğimiz halde gelen güncel bilgilerle bile bu riskin nekadar büyük olduğu anlaşılmıştır.
Ülkemizde çıkarılan tüm imar afları; seçim dönemlerinin ekonomik gelir ve oy elde etmek amacı ile gündeme getirilmiştir. 2018’ de uygulamaya girmiş ‘İmar Barışı’ adı altındaki son yasasıyla bugüne kadar; afete maruz kalabilecek bölgelerde veya dere yataklarında olup olmadıklarına; kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilip edilmediklerine bakılmaksızın; 3 milyon 119 bin 947 kaçak ve imara aykırı yapı için 26 milyar 151 milyon 389 bin 263 TL yapı kayıt belge bedeli alınarak yurttaşlara riskli yapıları kullanma izni verilmiştir. Yapı güvenliği olmayan, planlama, mimarlık ve mühendislik süreçlerinden geçmemiş̧, teknik olarak sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz toplam 7 milyon 393 bin 413 bağımsız bölüme bu yasaya bağlı olarak belge düzenlenmiştir.
Genelde seçim dönemlerinde göz yumulan tüm bu yapı stoku üretimini yine seçim dönemlerine yakın kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edildiğine bakılmaksızın ‘Yurttaşların mağduriyeti” gerekçe gösterilerek gündeme getirilen “imar afları” ile yasal hale getirmek alışılagelmiş düzen olmuştur.
Yine bu düzende Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve yurttaşlar tarafından açılan hukuk davalarında yargı tarafından planları ve ruhsatları iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilerek her biri bir “kent ve çevre suçu” niteliğinde yükselen yapılar üretmek de çok kolay hale gelmiştir.
Tüm bunlar bilinmesine rağmen 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Genel Seçimi sürecine girilen şu günlerde gerek farklı siyasi partilerce ortaya atılan İmar Barışı önergeleri gerekse seçim dönemlerine ait esnek yaklaşımların oluşacağının beklentisi ile ne yazık ki Türkiye’ nin pek çok ilinde olduğu gibi Bursa’ da yine kaçak, uygunsuz ve denetimsiz yapı üretimi hız kazanmıştır.,
Pek çok kurumda olduğu gibi Odalarımızda da deprem, güvenli yapı üretimi, doğru planlama ve kentleşme vb. konularda yoğun çalışmalar olmuş, deprem kongreleri, çalıştaylar düzenlenmiş, raporlar hazırlanmış; kamuoyunu aydınlatacak, bu konularda farkındalığı ve bilinci artıracak çalışmalar yapılmıştır. Yıllara dayanan bu çalışmalar birleştirilerek strateji ve eylem planları üretilmiştir. Dolayısıyla deprem riski altındaki ülkemizde ve dolayısıyla ilimizde yapılması gerekenler kadar yapılmaması gerekenler de çok nettir.
Bu bağlamda Bursa Valiliği başta olmak üzere tüm Kaymakamlıklara, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ ne, İlçe Belediyelerine, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ ne, Organize Sanayi Bölgeleri Müdürlükleri’ ne toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşümüne ve pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak kaçak ve uygunsuz yapı üretiminin önlenmesi için gereken tedbirlerin alınması, izinsiz ve mevzuatlar dışındaki inşai faaliyetlerde bulunanlarla ilgili gerekli ve caydırıcı cezai işlemlerin yapılması ve bu doğrultuda ivedilikle harekete geçilmesi için çağrıda bulunuyoruz.
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak ilimizde kaçak yapı üretimi başta olmak üzere teknikten uzak güvensiz yapı üretimine neden olan ve aynı zamanda haksız rant sağlayan tüm imar hareketlerinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Tekrar Kahramanmaraş Depremi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve göçük altında kalanların bir an önce sağ salim kurtarılmasını diliyoruz.”
TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU
Bilgisayar Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Müh. Odası, İçmimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Metalurji ve Malzeme Müh. Odası, Meteoroloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Orman Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası, Tekstil Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası