Deprem Var Vergisi Yok

Photo of author

Anasayfa » Haberler » Gündem » Deprem Var Vergisi Yok

Deprem Var Vergisi Yok

Deprem Var, Vergisi Yok

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 10 ilimizi kapsayan art arda 7,8 ve 7,6 lık büyük deprem ile sarsılan on binlerce kayıp ve yaralı verdiğimiz Maraş merkezli deprem ülkemizi büyük bir yasa boğdu.

Depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Aslında o kadar büyük bir deprem ki hepimizin akrabası olmasa bile arkadaşımız dostumuz komşumuzun kendileri yada yakın çevreleri bu depremden etkilendi. Bu yüzden ulus olarak çok büyük bir acı ve travma yaşıyoruz.

17 Ağustos’ta yaşadığımız büyük Marmara depremi bize bazı dersler verdi. Fakat dersimize iyi çalışmamışız ki bu büyük depremde de çok büyük kayıplar yaşadık.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra depremin yol açtığı ekonomik kayıpları kapatmak amacıyla 4481 sayılı kanun ile bir takım vergiler yürürlüğe kondu. Bunların bir kısmı ;

– Ek Gelir Vergisi

-Ek Kurumlar Vergisi

Ek Emlak Vergisi

Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi

Özel İletişim Vergisi

Özel İşlem Vergisi

Bunlardan hala kalıcı olan ve dolaylı olarak toplanmaya devam eden özel iletişim vergisi 2003 yılının

sonuna doğru vergi sistemimize tamamen ve kalıcı olarak kalmaya devam etti. Devlet verginin tahsili kolay ve verimli olmasını ister. Özel iletişim vergisi de tamda bu türdendi. Özel iletişim vergisi 6802 sayılı Gider Vergileri kanununa göre tahakkuk ve tahsil ediliyor. Özel iletişim vergisinin kanuni oranı % 7,5 iken pandemi döneminde % 33 ‘lük bir artışla % 10 ‘ a çıkartılmıştır.

Genel olarak mobil hizmet sağlayıcıları Radyo Televizyon ve uydu platformları her türlü mobil elektronik haberleşme hizmetleri gibi servis sağlayıcılarından dolaylı olarak bunu kullanan fayda sağlayan yani bizlerden alınan bir vergi türüdür.

Kısacası 2000 yılından bugüne kadar vatandaşın cebinden çıkan deprem için yatırım yapılması öngörülen bir vergi türüdür.

Bugüne kadar toplanan özel iletişim vergisinin 2022 Temmuz verilerine göre 83 milyar Türk lirası hazineye gelir olarak kaydedilmiştir. Bu rakamı ilgili yıllar içinde döviz kuruna endekslediğimizde 38 milyar Amerikan doları yapıyor. Bu da yaklaşık 700 milyar TL yapar ki bu rakam gerçekten günümüz şartlarında gerekli çalışma ve altyapı için yeterli bir miktar.

Günümüz koşullarında deprem için yeterli ve dayanıklı bir konutun 500.000 TL maliyeti olduğunu düşünürsek 1.400.000 konut eder ki ,4 kişilik bir çekirdek ailenin yaklaşık 6.400.000 insanın cebinden bir kuruş çıkmadan konut sıkıntısını gidermek demektir.

İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylunun da katıldığı  10 kasım 2022 günü yapılan masanın altına girerek  deprem tahliyesinin uygulandığı deprem tatbikatını düşünürsek bu rakam oldukça yeterli.

Değerli okurlar devlet millet için vardır. Devletin kurumu yani kasası Hazine vergi gelirlerini toplayarak millete hizmet götürür, bu çarkın sağlıklı ve düzenli işlememesi ilkönce devleti daha sonra devletin politikalarını belirleyen hükümetleri sorgulamamıza neden olur.

Vatandaşın kafasında ‘toplanan vergilerimiz nereye gidiyor’ sorusu sorulmaya başladığı anda sosyal ve toplumsal refleksler ortaya çıkmaya başlar.

Yıllar içinde bu sorular kafamızda şöyle sıralanmaya başladı,

-Özel İletişim vergisi (Deprem Vergileri) nerede kullanıldı harcandı?

-128 milyar doların akıbeti?

-Devletin olağanüstü durumlarda kullandığı yedek akçenin nereye harcandığı?

– İşsizlik fonunda biriken paralar duruyor mu?

Bu gibi sorular devleti ,devleti idare eden hükümetin veya hükümetlerin karşılaşacağı sorulardır.

Değerli okurlar, hala acılarımız çok taze iken amacımız eleştirmek veya yermek değil.

Deprem bölgesinde yapılan yüzlerce binlerce depreme dayanıklı diye vatandaşa satılan lüks konutların nasıl kibrit kutusu gibi enkaz haline geldiğini, bunları yapan müteahhit ve yapı denetim firmalarının mutlaka ama mutlaka soruşturulması gerektiğini ve bundan sonra eline kazmayı küreği alıp ben müteahhidim şirketim de var müteahhitlik belgem de var deyip bir çivi bile çakmaması gereken insanların koskoca binalar dikmesine izin verilmemeli.

Gerekli tedbirler alınmadıktan sonra ne yaparsanız yapın boş. Son günlerde çok hoşuma giden ve anlam içeren bir söz ile yazıma son vermek istiyorum.

Takdir-i İlahi değil, Takdir-i siyasi.

Yorum yapın