Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Bireysel Afet Farkındalık Eğitimi”ne katılanlar,
depremden önce alınması gereken tedbirler, deprem sırasında ve deprem sonrasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri öğrendi.
Her yıl yaklaşık 5 bin kişiye afetle mücadele eğitimi veren Nilüfer Belediyesi,
Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından bu eğitimlerini daha da sıklaştırdı.
“Bireysel Afet Farkındalık Eğitimi” adıyla yeni bir eğitim programı başlatan Nilüfer
Belediyesi, vatandaşlara afet bilincini aşılıyor. Mart ayı boyunca her pazartesi saat 18.30’da
Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek olan eğitimlerde odak nokta deprem
oluyor.
Deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında ve sonrasında yapılması
gereken doğru davranışların paylaşıldığı eğitimlerde, diğer afetler konusunda da katılımcılara önemli bilgiler veriliyor.
“Bireysel Afet Farkındalık Eğitimi”nin ilki, Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve aynı zamanda Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) Kurucu Başkanı Fatih Işık tarafından verildi. Eğitime katılanlar, merak ettiği sorulara da yanıt buldu.
Depremin yeri ve zamanının olmadığına dikkat çeken Fatih Işık, her zaman hazırlıklı
olunmasının önemine değindi. Işık, “Ailemizle ya da birlikte yaşadığımız insanlarla afet ve
acil durum planımız varsa, acil durum çantası hazırladıysak, eşyalarımızı sabitlediysek biz,
mevcut tehlikeler doğrultusunda meydana gelebilecek riskleri iyi analiz etmiş, zarar
görebilirliğimizi ortadan kaldırmak için depreme karşı kapasitemizi geliştirmiş oluruz.
Toplum olarak en öne alınması gereken hususlardan biri, afet ve acil durumlara nasıl
hazırlanmamız gerektiği. Afet ve acil durumlardan en önemlisi de, deprem. Bununla yaşamayı öğrenmek zorundayız. Nilüfer Belediyesi olarak her yıl 5 bin kişiye eğitim veriyoruz” dedi.
Afet öncesi yapılması gereken hazırlıklara değinen Fatih Işık, “Aile planlaması yapılmalı.
Aile bireyleriyle birlikte yaşanılan bölge dışında bir iletişim kişisi belirlenmeli. Bir ev alırken
görselliğinden önce, teknik bilgilerine önem verilmeli. Ev içindeki riskler tespit edilip, önlem
alınmalı. Yüksek ve devrilebilecek eşyalar sabitlenmeli. Engelli ve küçük çocuklar için bilgi
kartı oluşturulabilir. Deprem çantası önemli. Deprem sonrasında afet çantasına sahip olan biri, avantajlı oluyor. Bunun önemini Kahramanmaraş’ta gördük” diye konuştu.
Deprem sırasında önceden belirlenen sağlam eşyaların yanında cenin pozisyonunda yan
yatarak sarsıntının geçmesinin beklenmesinden başka yapılabilecek bir şeyin olmadığını
belirten Fatih Işık, “Bir deprem gelmeden önce evdeki sağlam eşyaları tespit etmemiz ve
sarsıntı esnasında onların yanında cenin pozisyonunda beklememiz gerekiyor. Çekyat, L
koltuğun birleşim yeri, bazalı yataklar çok sağlam. Sarsıntı devam ederken panik halinde
koşturmanın, çığlık atmanın hiçbir faydası yok. Büyük bir sarsıntı esnasında yaşam alanımız
yıkılırsa eğer, düşük ağırlık merkezli, sağlam iskeletli eşyaların tamamı hayatta kalmamızı
sağlayacak boşlukları oluşturabiliyorlar. Camlardan uzak durmalıyız. İçeri doğru açılan oda
kapıları, dışarıdan yardım gelmesine engel olabiliyor” dedi.
Afet sonrasında yaşam alanının tahliye edilerek, toplanma alanlarına gidilmesi gerektiğini
ifade eden Fatih Işık, Nilüfer’de toplam 97 adet toplanma alanı olduğunu hatırlattı.
Işık, “Deprem sonrasında paniğe kapılmadan, hazırladığımız afet çantasını yanımıza alarak,
merdivenler yıkılmadıysa duvara yakın tarafından bulunduğumuz binayı terk edip, toplanma
alanlarına gitmeliyiz. Nilüfer’deki toplanma alanlarının tamamında bilgilendirici tabelalar var.
Bu alanların tamamı efektif ve kullanılabilecek yerler. Nilüfer’deki toplanma alanlarında,
ihtiyaç duyulan metrekarenin üzerinde bir alana sahibiz. Toplanma alanları, geçici barınma
alanları değildir” ifadelerini kullandı.