Mart ayında 3,3 milyar dolar ihracata imza atarak aylık bazda tarihi rekor kıran otomotiv sektörünün Sürdürülebilirlik Eylem Planı açıklandı. Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilirlik Eylem Planı (OSEP), Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) öncülüğünde Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından TAYSAD ve OSD’nin katkılarıyla hazırlandı.
Mart ayı ihracat rakamları ve OSEP’e ilişkin detaylar, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, OSD Başkanı Cengiz Eroldu ve OİB Sürdürülebilirlik Komitesi Üyesi Kemal Yazıcı ile ihracatçıların katıldığı basın toplantısında paylaşıldı.
OSEP, binlerce ihracatçıya rehber olacak
TİM’in Sürdürülebilirlik Eylem Planı hedefleri kapsamında hazırlanan ve İklim Değişikliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi önemli hedeflere uyum sağlamak için oluşturulan plan, aylar süren çabalar sonucu sektör temsilcilerinin görüşleri de alınarak kapsayıcı ve hedef odaklı bir şekilde hazırlandı. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 8 bin ihracatçıya rehberlik edecek olan OSEP, endüstriye yol
gösterecek ve gelecek hedeflere katkı sunacak bir belge niteliği taşıyor.
Altı başlık olarak belirlenen hedeflerin beş yılda tamamlanması öngörülüyor. OSEP, altı başlık halindeki hedeflerden oluşuyor: Bunlar, 1-Farkındalık, 2-Mevcut Durum Tespiti, 3-Yeşil Dönüşüm için Finansa Erişim ve İş birlikleri, 4- Çevresel Etkilerin Azaltılması ve Döngüsel Ekonomiye Geçiş, 5-Çevreci Araçlar için Yeni Teknolojilere Geçiş ve 6-Sosyal Sürdürülebilirlik. Tüm başlıklarda hedeflerin tamamlanmasının 5 yıl sürmesi öngörülüyor.
Gültepe: “Yeşil dönüşüm kritik önem taşıyor”
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “En büyük pazarımız Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat dahilinde adımlarını hızlandırıyor. Hem otomotiv hem de diğer sektörlerimiz adına çok daha hızlı hareket etmek zorundayız. İleri teknolojiye sahip olanlar rekabette bir adım önde olacak. AB, alternatifi olmayan büyük bir pazar. Dönüşüme seyirci kalma şansımız yok. Yeşil dönüşümümüz kritik önem taşıyor. Bu anlamda yerli otomobilimiz olan TOGG, aynı zamanda Türk otomotiv sektörünün yeşil üretim gücünü de gösteriyor. Otomotiv ihracatımızın büyümesi, cari denge açısından önemli. Bu doğrultuda Sürdürülebilirlik Eylem Planına emek veren OİB, TAYSAD ve OSD Başkanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Çelik: “Yıllık hedefimiz 34 milyar dolar”
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, 550 bin kişilik istihdam gücü ve yüzde 15 oranındaki pay ile ihracatın lider sektörü olan otomotivin mart ayındaki rekorla önemli bir motivasyon kazandığını söyledi. Baran Çelik “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılını kutlayacağımız 2023 yılı şerefine 34 milyar dolarlık ihracatla tarihimizdeki en yüksek ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz. Deprem felaketi başta olmak üzere küresel çapta yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin ihracat odaklı büyümesine katkı sunmaya devam ediyoruz. Martta ihracatımız 3,3 milyar dolar ile aylık bazda tarihinin en yüksek ihracatına ulaştık. Yılın ilk 3 ayındaki ihracatımız da yüzde 15 artışla 8,5 milyar dolar oldu. Yılın ikinci yarısında çip krizinin etkilerinin daha da azalması ile yine tarihi bir rekora imza atarak 34 milyar dolarlık
yılsonu hedefimize ulaşacağımızı öngörüyoruz” dedi.
Türkiye’de elektrikli araçların pazar payı yüzde 1 civarında
Türkiye otomotiv endüstrisinin yaklaşık yüzde 77 payı ile en büyük pazarı olan Avrupa Ülkelerinin sürdürülebilir gelecek sağlayan bir mobilite çerçevesi geliştirmeye öncülük ettiğine dikkat çeken Baran Çelik, “Fosil yakıtlı araçları hızla terk eden Avrupa ülkelerinde hedef, 2035 yılında tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olarak satışa sunulması. Hali hazırda AB pazarında 2022 yılında benzinli araçların pazar payı %36’ya gerilerken, alternatif enerjili araçların toplam pazar payı %45’i aştı. Elektrikli araçların payı bu oranın içinde %12’ye ulaştı. AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile Sürdürülebilirlik konusundaki sınırlarını belirledi. Türkiye otomotiv sektörünün ise rekabette ayakta
kalabilmek için bu dönüşümün güçlü bir parçası olması gerekiyor. En büyük pazarımız olan Avrupa’yı kaybetmemek ve rekabet gücümüzü korumak için yeni teknolojilere ve elektrikli araçlara yatırım yapmalıyız” dedi.
Sektörün temel önceliklerinin AB araç emisyon azaltım hedeflerine uyum sağlamak, batarya yatırımlarını artırmak ve şarj istasyonu altyapısını geliştirmek olarak açıklayan Baran Çelik “Türkiye’de halen elektrikli araçların pazar payı henüz %1 civarında. AYM ile getirilen zorunluluk hali göz korkutsa da aslında ülkemiz için büyük fırsatlar barındırıyor. Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyelinin yüksek olması, Avrupa pazarına yakın konumu, sanayicisinin dönüşüme istekli olması değerlendirilirse yeşil bir kalkınma hedefiyle geleceğe ilerleyebiliriz. Devletimiz, sektör paydaşlarımız ve ihracatçı firmalarımızın oluşturacağı sinerji ile Yeşil Dönüşümün başarıyla gerçekleştirileceğine, Türkiye’nin orta vadede karbon nötr araçlar için önemli bir üretim merkezi ve cazip bir pazar konumuna geleceğine inanıyoruz” dedi.
Ercan: “Sektörün gelişimi için planı uygulamak zorundayız”
TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, “Plan, tüm paydaşlarla otomotiv sektörünün varlığını koruması, rekabetçiliğini geliştirmesi, aynı zamanda büyümesi ve ülkemize katkı sağlaması için hazırlandı. Plan dahilinde sektörümüzün disiplin ve çalışma anlayışı açısından durum tespiti, hareket planı ve performans göstergeleri hazır.
Bizlere bu planı uygulamak ve takip etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor. Sektörün gelişimi ve sürdürülebilirliği için bu planı harekete geçirmeliyiz” dedi.
Eroldu: “AB’ye ayak uydurmak zorunluluk”
OSD Başkanı Cengiz Eroldu da “Global otomotiv sektörü dönüşüm içinde. Otomotiv sanayinin başarılı konumunu korumak, rekabetçiliğini güçlendirmek ve bu dönüşüme ayak uydurmak önemli. En büyük pazarımız AB’deki gelişmelere ayak uydurmak bir tercih değil zorunluluk. İkiz dönüşüm olarak tanımlanan yeşil ve dijital dönüşüm olarak adlandırdığımız bu süreçte sanayimiz çalışmalarına devam ediyor. AB «2050 Karbon Nötr» Türkiye «2053 Net Sıfır ve Yeşil Kalkınma» hedeflerini destekliyoruz. Bu çalışmalarımızın en somut sonuçlarını geçtiğimiz günlerde ikincisini yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporumuzda paylaştık. En iyi teknolojilerin uygulanması ve çevresel
performansımız, Avrupa’daki tesisler ile yarışır durumda. Son 4 yılda ortalama araç başına kapsam 1 ve kapsam 2 sera gazında yüzde 27,5 düşüş sağlandı. OSD üyesi tesislerde atıkların geri kazanım oranı yüzde 99’a ulaştı. Sürekli iyileşme prensibi ile
yeni yatırımlara devam ediyoruz. Hem istihdamımız hem de kadın istihdamımız arttırdık. Otomotiv sanayi faaliyetlerini uzun dönemli planlar üzerine kurgulayan bir sanayi kolu. Bizler bugünden 5-10 yıl sonrasını çalışmak ve planlamak zorundayız.
Dünya ticaret ortamının dönüşüm hızı ve dönüşümün boyutu dikkate alındığında planlama her zamankinden daha da önemli hale geldi. Bugün sizlerle paylaşılan, bu Eylem Planı da ana sanayimizin perspektifini yansıttığımız çok önemli ve değerli bir referans. Eylem Planlarının, Yol Haritalarının ve Stratejilerin sıkı takibinin yapılması, aralıklarla güncellemelerinin yapılması şarttır. Şimdi bizlerin üzerine düşen görev; bu plandaki eylemlerin hayata geçmesinin takipçisi olmak ve hedeflere ulaşmak için gerekli koordinasyonu sağlamak. Eylem Planının hazırlanmasındaki liderliği için OİB’ye ve katkıları için OSD ve TAYSAD yönetimi ve üyelerine teşekkür ediyorum” dedi.
Toplantıda OİB Sürdürülebilirlik Komitesi Üyesi Kemal Yazıcı da Türkiye Otomotiv Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planının sunumunu yaptı.