Bunlar, Hangi Dünyanın Felaketleri?
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve iktidar tarafından asın felaketi olan depremle ilgili en anlamlı açıklamalardan biri Habertürk kanalında Fatih Altaylı’nın programı Teke Tek’te Münih Ludwig Maximillians Üniversitesi Jeoloji ve Deprem Bilimleri bölüm başkanı Prof. Anke Friedrich’in yaşanan deprem ile ilgili , “Bu deprem için asrı felaketi demek doğru olur mu?” sorusuna verdiği cevaptı.
“Depremin büyüklüğü açısından soruyorsanız hayır. Bu büyüklükte pek çok deprem oluyor. Bu deprem için asrın depremi diyemeyiz. Ama kentlerde yarattığı hasar ve ölü sayısından ötürü diyebiliriz. Fakat unutmayın ki, bu hasarın ve kayıpların nedeni depremin büyüklüğü değil, üzerine inşa edilen yapıların yetersizliği”
Aşağıda dünyada yaşanan en büyük yirmi deprem var.
Bakalım felaketi kimler, ne zaman yaşamış?
Tarih Ülke Depremin Büyüklüğü
22 Mayıs 1960 Şili/ Bio-Bio 9.5
28 Şubat 1964 Güney Alaska 9.2
26 Aralık 2004 Endonezya/Sumatra 9.1
11 Mart 2011 Japonya/Honshu 9.1
4 Kasım 1952 Rusya/ Kamchatka 9
27 Şubat 2010 Şili/ Bio-Bio 8.8
31 Ocak 1906 Ekvador 8.8
4 Şubat 1965 Alaska/ Rat Adası 8.7
15 Ağustos 1950 Tibet-Assam 8.6
11 Nisan 2012 Endonezya/Sumatra 8.6
28 Mart 2005 Endonezya/Sumatra 8.6
9 Mart 1957 Alaska/ Andrean Adası 8.6
1 Nisan 1946 Güney Alaska 8.6
1 Şubat 1938 Endonezya/Banda Denizi 8.5
11 Kasım 1922 Şili/ Atacama 8.5
13 Ekim 1963 Rusya/ Kuril Adaları 8.5
3 Şubat 1923 Rusya/ Kamchatka 8.4
12 Eylül 2007 Endonezya/Sumatra 8.4
23 Haziran 2001 Peru 8.4
2 Mart 1933 Japonya/Sanriku 8.4
1999 Gölcük depreminden bu yana geçen 24 senenin yirmisinde AK Parti aralıksız tek başına iktidar. Geçen yirmi senelik süreci asrın felaketi olarak gündemde tutmaya çalışmak açıkça yirmi senedir bangır bangır gelen depremler için hiçbir hazırlık yapılmadığı aşikar.
Deprem sonrası, bu felaketi siyasetin malzemesi yapmayın diyen iktidar, başarısızlık ve beceriksizliğini örtmek ve Haziran ayında yapılacak seçimlerde depremi avantaja dönüştürmek için siyasetin en koyu halini icra ediyor.
Sosyal medya sayesinde gördük ki, iktidar deprem konusunda sürekli yalan söylüyor demeyelim ama, en azından gerçekleri söylemiyor.
Depremde yıkılan evlerin sorumluluğu müteahhit ve mühendisler kadar bu yapılara izin veren yerel ve diğer siyaset / kamu yöneticilerinde. Gerek yeni hükümet sistemi, gerekse uygulamaya koyulan OHAL imkanları ile depremle yetki ve sorumluluğu olan kişiler görevden siyasi parti mensubiyetleri gözetmeksizin el çektirilmeli ve gerekirse göz altına alınmalı ve hukuk derhal gereğini yerine getirmeliydi.
Yapıldı mı?
Hayır.
Yapabilirler mi?
Sanmıyorum.
Ve;
Hükümet, seçimleri düşünerek alel acele yeni kalıcı konut temellerini atmaya başlıyor.
Yeni bir deprem atlatmışsın.
Yüzbinlerce ev gerek mühendislik, gerek malzeme, gerek işçilik ve gerekse zemin problemleri ile yıkılmış.
Onbinlerce can yitirilmiş.
Şehirlerin nerdeyse tamamı yok olmuş.
Bu, yıkılan şehirler sil baştan yapılacak.
Bari yani yapılacak şehirleri planlayın, gelece zamanlara ait en 100-150 senelik projeksiyonlar üretin.
Yapıp, teslim edeceğiniz (!) evlerde oturacaklar belki bir daha böyle bir deprem yaşamayacaklar.
Ya, onların çocukları ve torunlarına karşı sorumluluğunuz.
Maalesef böyle bir derdiniz yok.
En uzak planlamanız, yapılacak ilk seçimi kazanmak üzere kurgulanmış.
Deprem kalıcı konutlarını bu denli aceleye getirmek, depremi siyaset malzemesi yapmaktır.
Seçimi kazanmak ve iktidar koltuklarında oturmak için her yol mübah nasılsa.
Birkaç sözüm de Bahçeli ve komplo teoricilerine olacak.
Onu, başka yazıya bırakalım.