Kemal CANKAYA: Milletvekilliği Bir Meslek mi?

Photo of author

Anasayfa » Haberler » Yazarlar » Kemal CANKAYA: Milletvekilliği Bir Meslek mi?

Kemal CANKAYA: Milletvekilliği Bir Meslek mi?

Demek ki, yeni bir meslek kolu olarak milletvekilliği var, Listelerin seçilebilir yerindeyseniz 1-2-3 dönem veya 4- -5-6 dönem hatta hatta mezara kadar Parti lideri veya parti merkez yöneticisi olarak ballı kaymaklı maaşlarla imtiyazlı yaşayabiliyorsunuz.

Statükolaşan, mental yorgunluğu içerisinde olan bir ülkenin ne iktidarından ne de muhalefetinden demokrasi çıkmaz.

Çünkü yapılan milletvekili listelerine baktığımda, gerçekten tam bir fecaat CHP açısında, örnek; Deva Partisi kontenjanında AKP’li eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin Ankara’da sıra 4, bir dönem Bursa’da AKP Milletvekili Cemalettin Kani Torun, Bursa’da sıra 2, bu şekilde birçok bölge AKP eskisi olan şahısları kontenjan diyerek garantili sıralara koymak nasıl bir aklın ürünü oluyor?

O kadar keramet sahibi insanlarsa, listelerin en zorlu yerlerinde yer alıp seçmenlerinden oy isteler nasıl olurdu?

Seçmenleri oy verseler de vermeseler de çok da önemli değil, ömürleri CHP’ye küfür ederek siyaset yapmış insanlardan medet uman öngörüsüz, çapsız kurmayların, hali  denize düşmüş yılana sarılır görüyorum.

Böylesi bir siyasal iklimden bir artı bir AKP daha çıkar, demokrasi namına bir şey çıkmaz.

Hala,  Ekmelettin İnsanoğlu, Mehmet Ali Çelebi, Öztürk Yılmaz son olarak Muharrem İnce ihanetinden bir nebze olsun ders çıkarmamışlar ki, böylesini parti örgütlerine hakaret niteliğinde liste yapılıyor.

Cumhuriyetin değerlerini 80 küsurun üzerinde AKP kafasına sahip vekili listenden meclise sokarak mı  koruyacaksınız, yoksa, milletvekilliği meslek haline getirdiğiniz partide koltuklarımız koruyalım da, hasbel kader de bir de bakanlık alırsak gerisini sal diyerek hesaplar mı yaptınız da bu listeler çıktı!

Sizlerin de kabahati yok! Biliyor musunuz? Büyük usta Nazım ne demiş;  Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep yürütebilirca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, çalıştırsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yanı,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve barındırmamızı sağlamak için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilimle değişmiyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”

Nasılda şiir her dönem olduğu gibi, bu dönemde iradi hükmü olmayan parti örgütlerinin halini iyi anlatıyor değil mi?

Öncelikle iktidar hedefi olan muhalefet partilerinin örgütleri kendi demokrasilerini savunamazken, halkla demokrasicilik oynayacaklar…

AKP’nin her anlamda bittiği aleni bir şekilde ortaydayken, ciddi anlamda rüzgar CHP’nin iktidarından yana eserken, her ne hikmetse, parti içinde dışında devletin derinleri CHP’yi AKP’nin saha dışı unsurlarıyla muhafazakarlarla ittifakla yol yürümeye zorladı.

Bu yapıdan Hak Hukuk Adalet sıkıntılı olur!

Siyaset tarihinde böylesi bir çöküş döneminde   sol bir iktidar  için şartlar olgunlaşmışken, CHP bu süreçte kendi dışında olan Sol Sosyalist devrimci yapılarla ittifak içerisinde inançlı kararlı bir şekilde yürüyebilseydi çağdaş laik demokratik cumhuriyeti 2.yüzyıla taşıyacaktı.

Lakin CHP’ye kene gibi yapışmış, MYK’sını ve PM’sini işgal etmiş olan küresel sermaye sevicisi sözde sosyal demokrat, özde rantçı, emperyalizmin kuklası turuva atları, sarayın ajanlarının böylesi bir ittifakın iktidarında rahatları bozulur.

CHP MYK’sı ve PM’sinde ahlaklı dürüst insanları tenzih ediyorum, onlara sözüm yok.

Nasıl olsa kendilerine biat eden örgütler olduğu sürece, bu aymazlar, dinazorlar meslek icra eder gibi, ömür boyu o makamları işgal ederler, bunun adına da liyakat derler!!!

Millet İttifakı bileşenleri iktidar olsa da çok büyük sancılı tavizli bir süreç haral gürel bir daha kısa zaman seçime gidilecek yani deyim yerindeyse alacakaranlık dönem olacağını ön görüyorum.

Diyorum ki, AKP’li biatcılarla sizin aranızdaki fark ne?

Sağı solu hepsi kim olursa olsun hep “Padişahım sen çok yaşa” kültüründen öteye geçemiyorsunuz!!

Yorum yapın