Bütün partilerde milletvekili aday adayı olanlar için, adayların belirlemesine 4 günlük zaman kaldı.

Sözde parti içi demokrasi yerine gelsin diye AKP ‘eğilim yoklaması’, İYİ Parti ise kendisine göre önseçim, esas tanımıyla ‘temayül yoklaması’ yaptı.

CHP mi ne yaptı?

CHP Baykal geleneği olan merkez yoklamasıyla, il ilçe başkanlıklarının görüşlerine başvurdu.

Burada iddia şu ki her ilçeden 3 isim önerilmesi istenmiş. Ne kadar doğru bilinmez.

Tabi bu arada baraj altında kalabilecek ittifak partileri, bazı ilerde barajı aşacak olan ittifak ortaklarından bir partinin çatısı altında milletvekili adaylarını gösterecekler.

Bakıyorum bazı köşe yazarları aday medyumluğu yapıyorlar. Partilerde kimlerin listelerde yer alacağına dair toto oynayanlar var.

Lakin bu denklemler çok karmaşık. Kim ne söylerse söylesin kimlerin aday olacağının netliği zor partilerde an itibariyle.

Millet ve Cumhur ittifakı, hangisi olursa olsun durumu sıkıntılı olan partiler.

Kaç ilde kendi parti kendi amblemi ile seçime girecek durum henüz belli değil. Yani ittifak dâhilinde olan bütün partilerde durum sıkıntılı.

Yeşiller Sol Parti Bileşeni

Diğer tarafta, Emek ve Özgürlük ittifakı bileşenlerinin mecliste grubu bulunan, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması gündemde olan HDP ise seçime Yeşiller Sol Parti çatısı altında girecek.

Siyasi kulislerde konuşulan şu yönde.

TİP kendi listeleriyle seçim sürecini yürüteceğini söylese de, karşılıklı yapılan görüşmelerde, Sol Parti ve TKP dışındaki diğer sosyalist partiler, Yeşiller Sol Parti listesinden seçime girecekler.

Olağanüstü şartlarla karşı karşıya kalmazsak, 14 Mayıs’ta meclise çok önemli, sosyalist,  kimlikli, nitelikli isimler girecek.

CHP, İYİ Parti, diğer merkez sağ seçmenin temsilcisi olduğunu ifade eden partilerin, milletvekili listelerini yaparken ‘başta nitelik’ olmak üzere, partilerinde ‘emek veren’ kişilere öncelik vermelerinin daha şık olacağı kanaatindeyim.

Neden mi?

Parti örgütlerinden gelen isimlere öncelik verilmesi, örgütlerin daha motive olmuş bir şekilde alan çalışması yapmasını beraberinde getirir.

Bursa İYİ Parti’de yapılan temayül yoklamasında aldığım kulis bilgilerine göre, teşkilatların vefa örneği gösterdiği söyleniyor.

Tabi tabanın vefayı göstermesiyle her şey bitmiyor. Bakalım İYİ Parti merkez yöneticileri vefaya karşılık verecek mi?

14 Mayıs seçimleri; Laik, Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine sahip çıkanlarla, kendisini ‘Radikal İslamcı’ olarak tanımlayanların seçimi olacak.

Bu seçimde; listelerde liyakatli, alanında nitelikli kişilerin olması dışında, isimlerin hiçbir önemi yok.

Seçmenlere sorulduğunda, büyük çoğunluğu seçtikleri milletvekillerin isimlerini bilmezler.

Peşin peşin söylüyorum;

Aday adaylık sürecinde; görsel ve yazılı medyayı, parti örgütlerini ve teşkilatları görücüye çıkmış kızlar gibi dolaşanlar, 9 Nisan’da aday listeleri netleştikten sonra, adaylık listesinde kendi ismini göremediğinde; ihanet ve delalet içerisinde olursa, kenarda durursa and olsun teşhir ederim, bilmelerini isterim.

Bursa’da 1 ve 2. bölge olarak 20 milletvekili sayısı var.

Her adayın rüyası listenin ilk 5. sırası.

Kime niyet, kime kısmet.

Kimlerin aday olduğu umurumda değil, söz konusu olan vatandır. Gerisi teferruat.

Süreçte en çok üzüldüğüm kişilerse, her seçim döneminde aday adayı olup bir türlü listeye giremeyen müzminler. Ne yapsınlar böyle mutlu oluyorlar onlarda. Partilerine ekonomik anlamda katkı veriyorlar bu bağlamda ve en önemlisi ise taraflarını belli ediyorlar. Özgüvenlerinden dolayı kendilerini tebrik ediyorum…