Türkiye yine kritik bir seçim sürecinin eşiğinde bulunuyor. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının eşiğindeyiz.

Bir yandan Başkan Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Cumhur ittifakı, diğer yandan HDP’nin aday çıkarmayarak destek verdiğini açıklaması ile 7’li masaya dönen Millet ittifakı. Merkez Sağ ve Sol’un amansız savaşı.

Yaklaşan 14 Mayıs 2023 milletvekili genel seçimleri Türkiye için bir yol ayrımı. Ya Milli ve manevi değerlere sahip çıkan Cumhur ittifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan göğüsleyecek yeniden bayrağı, ya da ‘Atatürk ilke ve inkılaplarına’ sahip çıkan Millet ittifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak.

Seçimde 4 aday yarışacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile Sinan Oğan cumhurbaşkanı adayı olarak seçime girecek. Fakat yarış iki aday arasında olacak bu bilinen bir gerçek.

Kulislerde Seçim Öfkesi                                                                     

Değerlere sahip çıkmak dediğimizde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin klasik CHP anlayışıyla gittiğinde toplumdan oy alamayacağını fark edip, kendi köklerine darbe vuracak bir tutum içinde olduğunu söyleyebiliriz bu seçimlerde.

Nedir bunlar; Altılı masada beklenen ciddiyet ve kararlılığın olmayışı, masada verilen sözlerin seçim sürecine girildiğinde yerine getirilemeyişi ki bu zaten mümkün görünmüyordu. Neden mi?

Milletvekilliği adaylığı sürecinde oluşacak listeler üzerinden beklentisini karşılayamayan masa liderlerinin, alt kadroları elbette sesini yükseltecek. Bu durumda ciddi bir enerji kaybı yaşanması ve kriz çıkması çok yakın görünüyor. İki gün var listelerin açıklanmasına. 9 Nisan 2023’te netleşecek aday listeleri. Siyasette son dönemeçte çok şey değişir.

Kentlerde belirlenen aday sayılarında, CHP listelerinden aday olması muhtemel ve hak edişi olan isimler dışarıda bırakıldığındaysa, partiye küskünlük ciddi boyutta olacak ve oy kaybı olarak yansıyacak bu durum sandıkta.

Diğer yandan 14 Mayıs seçimlerini ‘vatan kurtarmak’ olarak görüp cephede her ne olursa olsun genel merkez tarafından alınan kararlara saygı duyacağını ifade eden CHP seçmeni sayısı da az değil.

Muharrem İnce ile birlikte hareket etmeyi ilk aşamada düşünemeyen CHP, bir nezaket ziyaretinden öteye gidemedi. Bunun arka planında Muharrem İnce’nin CHP kanadı tarafından güçlü bir aday olduğunun düşünüldüğü gerçeği mi yatıyor?

Gerçekleştiği söylenen ziyaretin İnce tarafından bir TV kanalına mesaj atarak ifade ettiği şekliyle “Hiçbir şey konuşulmadı, öyle geldiler ve gittiler” demesi ise oldukça düşündürücü…

Canlı yayına mesaj kanalı ile katılan Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hiçbir şekilde bir teklif gelmediği bilgisini paylaştı.

CHP yönetimine sormak lazım.

Neden Muharrem İnce ile görüşmediniz. Neden korktunuz. Neden seçmeni yanıltıcı bilgi paylaşımı yaptınız. CHP seçmeninin gazını mı aldınız?

Toplumda seçimi kaybettiğinizde bir günah keçisi ilan edebilmek için bir kurban mı belirlediniz??…

CHP Seçmenini Kaybetti                                                                           

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölücü unsurlarla diyolağa geçmesi ve Atatürk ilkelerinden uzaklaşması sonucu, CHP’den Muharrem İnce’nin yanına kayan seçmen sayısında ciddi bir artış olduğu ifade ediliyor kulislerde. Keza İyi Parti’de de bu yönde bir eğilim olduğu ifade ediliyor.

Cumhur İttifakı Milli İradeyi Temsil Ediyor                                              

AK Parti ise yaklaşan 14 Mayıs seçimlerine sakin ve kararlı bir yaklaşım sergileyerek hazırlanıyor. Karşılarında 40 yıldır iktidar olamamış Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı adayı. Altılı masanın gerilimi ve hayli gürültülü seçim propagandası, Cumhur ittifakının lehine mi oluyor? Bunu 15 Mayıs sabahı hep birlikte göreceğiz.

AK Parti seçmenine gelince. Yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen seçmeni Başkan Erdoğan’ın yanında. Yapılan anketler Cumhur ittifakının halkın teveccühünü kazanmaya devam ettiğini ve Erdoğan’ın seçimi göğüsleyeceğini söylüyor. İttifaka katılan partilerde bu seçimin Türkiye’nin yeniden inşası için son derece önemli olduğunu, ‘Milli’ iradeyi temsil ettiğini söylüyorlar. Cumhur İttifakı partileri seçime kendi listeleriyle gidecek.

Kurşun Adres Sormaz

İyi Parti Lideri Meral Akşener’in meclis kürsüsünden mermi fırlatması ne derece doğru. Parti binasına isabet eden kurşunun arkasına sığınması İyi Parti’nin bittiği mesajı olarak okundu. Masadan kalkması ve yeniden masaya oturması bir tutarsızlıktı ve Akşener’i bitirdi. Siyasetin keskin virajlarında serseri bir kurşun üzerinden siyaset yapanların ‘soruşturmanın soruşturulmasını’ ifade edecek kadar devletine güvenmemeleri insana şunu düşündürüyor.

Akşener’in masadan kalktıktan sonra uğradığı erozyon partisini aşağı seviyelere çekti. Bunun çaresizliği ile ne yapacağını bilemeyen, milliyetçi oy oranlarında ciddi düşüş olması ile taşıyıcı kolonlarından birini kaybeden İyi Parti, provakatif şov yapmaktan başka çare bulamadı.

Bu ülkede, aynı masada olduğunuz FETÖ ve PKK dışında size silah sıkacak kimse yok Sayın Akşener. Kim silah sıkacak bunlardan başka? Yıllardır bu ülkenin başına musallat olan bu oluşumlar değil mi? Siz kime meydan okuduğunuzu sandınız?

Muhalefet, iktidarı ve kurmaylarını idamla tehdit ederken siyaset gerilmiyor da. Ne iş diye sorarlar adama?  Bu olaydan kim nemalanıyor ona bakmak lazım??

Millet İttifakında HDP var mı?                                                                      

Kandilden açıklama yapan HDP, “Millet ittifakını sonuna kadar destekliyoruz. Eylemlerimize seçim sürecine kadar ara verdik” demedi mi? Kandilin savaş baronları ve Millet düşmanı Pensilvanya’nın beslemelerinin Millet ittifakına destek açıklamaları arka arkaya gelmedi mi?

FETÖ’nün firari çocukları seçim sonrasına o kadar eminler ki seçim sonrası için uçak bileti dahi almışlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’li Pervin Buldan’ı ziyareti sonrası bir açıklama yapan, kendini PKK liderlerinden biri olarak tanıtan Duran Kalkan ne söylemişti?

Millet ittifakına, bu garip koalisyona desteğini yineleyen ve AK Parti iktidarını yıkmak için her türlü mücadeleyi vereceklerini söyleyen Kalkan, şöyle konuşmuştu.

“AK Parti ve MHP faşizmini yıkmak için mücadele edeceğiz. Böyle bir faşizmi yıkma eğilimleri, tutumları, siyasetleri destekleyeceğiz. Buna göre desteğimiz bu yönlüdür. Tabii. Güç katacak her türlü siyasi tutuma, söze pratiğe destek vereceğiz. Örgütlenerek destek vereceğiz. Tutumumuz böyledir yani. Seçimde biz bu temeldeyiz. Bu temelde siyaset yapanlara desteğimiz vardır. Böyle bir mücadelenin sonuçlarını, seçim vesilesiyle siyasete de dönüştürmeye çalışacağız. Siyasi sonuçlarının alınması için de çaba harcayacağız yani.”

Konu ile ilgili CHP kanadından konuştuğum bir partilinin düşüncesi ise bu söylemlerin iktidar tarafından yaptırıldığı yönünde. Oldukça şaşırtıcı bir yaklaşım doğrusu.

“Seçimler Bitene Kadar Eylemlere Son Veriyoruz”

PKK lider kadrosundan Besé Hozat PKK kanalına yaptığı açıklamalarda seçim süreci ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Türkiye’nin çok önemli bir seçim sürecine girdiğini söyleyen Hozat “Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor” ifadelerini kullandı. Altılı koalisyonun birlikteliğini değerlendiren Hozat “Seçim süreci ile birlikte güçlü bir mücadele yürütülürse bu faşist iktidar 14 Mayıs’ta yıkılacaktır” demişti. Hozat açıklamasında PKK’nın, seçimlere kadar askeri eylemlerine son verdiğini duyururken “Seçimler bitene kadar askeri eylemlerimize son verme kararı aldık” demişti.

HDP’den Kılıçdaroğluna Baskı

Millet İtifakını destekleyen kesimin Kemal Kılıçdaroğlu’ndan beklentileri net. Kapalı kapılar ardında konuşulanları kamuoyuna deglere edin diyor Sırrı Sakık. Vaatlerini açıkla diyor. Kayyumları görevden alacağını ve cezaevlerini boşaltacağını, genel af çıkartacağımızı anlat diyor. 40 yıldır iktidara susamış ve bu yolda her şeyi mübah gören, kendi örgütlerini dahi hiçe sayarak yeni bir oluşumla partisini CHP’yi agoraya çeviren Kılıçdaroğlu ne vad etmiş olabilir ki?

Millet ittifakına destek verenler ‘Biz iktidara geldiğimizde’ diye bir cümle kurabiliyorlar. Cumhuriyetin şeklini değiştireceğiz, diyebiliyorlar. Ufak hesaplarımız yok. Biz büyük düşünüyoruz diyorlar. Hayırdır, bunlar bu cesareti kimden nerden alıyorlar?

Bu ülkenin bütün katmanlarında Cumhuriyet beraber kazanılmıştır. Bu cümleyi kim hangi cesaretle kurabilir. Bu bir gaflet siyasetidir. Olası böyle bir tabloda Türk halkı buna müsade etmez ve ayaklanır. Yeniden seçime gidilir. Bu noktada kanaatim Türk Halkı Millet ittifakına kazandırmaz.

HÜDA PAR Meselesi                                                                                         

Buna karşılık Cumhur İttifakına katılma kararı alan HÜDA PAR’ın aldığı seçim kararı ile bazılarının dengelerini bozduğunu dile getiren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Kandildeki savaş baronlarını, Pensilvanya’daki millet düşmanlarını rahatsız etmekten gururluyuz, sevinçliyiz. Hiç bundan geri de durmayacağız. Onların düşmanlığı bize bir şeyi gösteriyor aslında. Demek doğru yoldayız” ifadelerini kullandı. Cumhur İttifakı’na getirisi götürüsünden az olacağı söylense de tarafını belli etti HÜDA PAR.