Beylikdüzü Belediyesi uzman psikologlarından Aslı Karanis Kara, deprem bölgesinden nakillerini diğer il ve ilçelere aldıran öğrencilerin yaşayacakları adaptasyon sürecine dikkat çekti.
Özellikle okullardaki çalışanlara büyük bir görev düştüğünü belirten
Kara, ebeveynlerin de bu konuda bilinçli bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini
vurguladı.
Beylikdüzü Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nde görev yapan uzman psikolog Aslı Karanis Kara, afet bölgelerinden diğer il ve ilçelerdeki okullara nakillerini aldıran öğrencilerin adaptasyon süreciyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Kara, Türkiye’yi derinden etkileyen iki büyük depremin ardından, çocukların psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmemesi için okul yönetimleri, öğretmenler ve ebeveynlerin dikkat etmesi gereken hususlara değindi. Yaşanan sürecin herkes için kaygılı bir durum olduğunu belirten Kara,
“Deprem bizleri sadece fiziksel olarak etkilemedi. Aynı zamanda psikolojik olarak da güvensizlik hissetmemize neden oldu.
Yeni başlayan bir dönem içerisinde okullarda afet bölgesinden gelen öğrencilerimiz, komşularımıza misafir gelen vatandaşlarımız olabilir. Bu gibi bir durumda onlara sürekli olarak ‘Nasıl oldu, ne yaptınız?’ gibi sorular sorarak anlatmalarını beklemek, karşımızdaki kişiler için sürekli olarak hatırlatıcı faktör olmamızı sağlamaktan daha fazla üzüntü ve kaygıya yol açmaktadır.
Yardımlaşmak amacıyla onlar için bir şey yapıp yapamayacağımızı sormak kendilerini daha iyi ve güvenli hissettirecektir” ifadelerini kullandı.
“Okullardaki tüm personelin sakin ve şefkatli yaklaşımı çok önemlidir”
Yeni okullarında eğitim sürecine başlayan çocukların adaptasyonunda okullardaki tüm çalışanlara büyük bir görev düştüğünü vurgulayan Kara, “Çocukların yeni gelen öğrencileri sürekli olarak soru yağmuruna tutmamalarını sağlamak, adaptasyon süreçlerinde destekleyici ve sabırlı olmak gerekiyor. Süreçte kaygı durumu yüksek ve ailesi yanında olmadan yapamayan öğrencilerin, rehber öğretmenleriyle görüşmelerini sağlayarak doğru yönlendirmeler yapılmalı. Öğretmenlerin çocuklardan gelen soruları teneffüste birebir
almaları ve onlar ile birebir iletişime geçmeleri onların yalnız olmadığını ve destekleyicilerinin olduğunu gösterir. Okullardaki tüm personelin sakin ve şefkatli yaklaşımı çok önemlidir. Bu süreçte duygu regülasyonlarımızı sağlayarak iletişimimizi kuvvetlendirmemiz gerekmektedir” dedi.
“Çocuğumuzun duygularını ifade etmesini sağlamalıyız”
Çocukların, depremden etkilenen akranlarıyla olan iletişimlerinde ebeveynlerin yaklaşımının da büyük önem taşıdığını vurgulayan Kara, “Ebeveynler çocuklarını çok daha iyi tanıyor. Aileler okula yeni başlayacak olan öğrencileri daha öncesinden biliyorlarsa bununla ilgili bir uyarıda ve anlatım şeklinde bulunabilirler.
Çocukların neyi ne kadar bildiğini ve farkında olduğunu bilmediğimiz için çocuklarımızdan gelen tüm soruları tam anlamıyla dinlememiz gerekiyor. Yeni arkadaşlarının yaşamış oldukları doğal afetten dolayı geldiklerini, bir süre misafirlik yapacaklarını söylemeleri ve uyarmaları gerekiyor. Ama tabii hâlâ çocukların merakları olacaktır. Merak ettikleri bu soruları ebeveynlerine veya teneffüste öğretmenlerine sormalarını sağlamak gerekiyor. Ebeveynlere de yaşanılan durumdan kaynaklı olarak duyguları konuşmak ve
sorgulamak zor gelebilir. Bu durumlarda kendimizin ne söylemesi gerektiğinden çok, çocuğumuzun duygularını ifade etmesini sağlamalıyız. Üzüntümüzü paylaşabiliriz, fakat kaygılı ve panik durumda gözükmemeliyiz” vurgusu yaptı.,
Çocuklarda afet bilinci oluştururken dikkat edilmeli
Ebeveynlerin çocuklarda afet bilincini oluştururken dikkat etmesi gereken hususları da paylaşan Kara, “Çocuklarımıza bu durumu anlatış şeklimiz yaş gruplarına göre değişkenlik göstermekte olup, özellikle 12 yaş altı küçük yaştaki çocuklarımıza ilk olarak bunun bir doğa olayı olduğunu anlatmamız gerekiyor. Önlem almanın önemini oyun oynayarak göstermek çok önemli. 12 yaşın üstündeki çocuklarda ise günümüz teknolojileri sebebiyle bilgi kaynağı sadece ebeveynleri olamayacağı için özel olarak sorularını almaları, net ve keskin cümleler ile cevaplamaları gerekiyor. Onlar izin verdiği sürece temas kurabilmeliyiz” ifadelerini
kullandı. Depremin ardından Beylikdüzü’ne gelen ve psikolojik destek almak isteyen vatandaşlar, Beylikdüzü Belediyesi’nin 444 09 39 numaraları çağrı merkezini arayarak randevu oluşturabilir.