TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül DİKİCİ 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki iki depremle ilgili yazılı açıklama yaptı.
“Ülkemizde bilindiği üzere, Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini kapsayan geniş bir alanda, büyük bir yıkıma ve can kayıplarına neden olmuştur.
Depremlerin ardından dört binden fazla artçı deprem meydana gelmiş, elli binden fazla yapı hasar görmüş ve milyonlarca vatandaşımız bu afetten etkilenmiştir. 10 ilimizin etkilenmiş olduğu 6 Şubat 2023 Pazartesi sabahı saat 04:17’de 7.7 büyüklüğünde Kahramanmaraş Pazarcık merkezli ve saat 13:24’de 7.6 büyüklüğünde Kahramanmaraş Elbistan merkezli iki deprem sonucunda Ülkemiz korkunç bir yıkım ve felaket yaşamış bulunmaktadır.
Öncelikle depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılara acil şifalar ve ülkemize başsağlığı diliyoruz.
TMMOB Mimarlar Odası örgütlülüğü olarak afet bölgesindeki ihtiyaçların tespiti ve karşılanması için TMMOB İl Koordinasyon Kurulları ve Odalar ile birlikte bir seferberlik içine girmiş bulunuyor ve depremin ilk gününden itibaren deprem bölgesindeki acil ihtiyaçlara destek olmak üzere çalışmalara başladık. Yardım kampanyaları ile üyelerimizin bağışladığı yardımları afet bölgesine; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İl Koordinasyon Kurulları ve Odalarımızın deprem bölgesinde oluşturdukları yardım ve dayanışma merkezlerine ulaştırıyor. Bölgedeki arama-kurtarma, hasar tespit çalışmalarına yardımcı olabilmek, yardım faaliyetlerine destek sağlayabilmek için resmi kurumlarla işbirliği ve koordinasyon içinde çalışmak için girişimlerde bulunarak üyelerimizin bu çalışmalara destek vermelerini sağlıyoruz.
Açıklamama Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Mimar Teoman ÖZTÜRK’ün TMMOB 24. Genel Kurulundaki (24 Mayıs 1980) sözleri ile başlamak istiyorum;
“Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız.”
Ve 17 Ağustos 1999 Marmara depremini yaşamış birisi olarak aradan geçen 24 yıl sonra aynı yaşanılanları görmekten ve 2011 Van depreminin hasar tespitinde bulunan birisi olarak aradan geçen 12 yıl sonra aynı tespitleri görmekten üzgünüm, kızgınım, öfkeliyim, kahroluyorum. Yıllardır böylesi felaketlerin yaşanmaması için sayısız hukuksal süreç sürdüren bilimsel bilgisi ile mücadele eden meslek örgütlerine, bilim insanlarına kulak vermeyenleri de vicdanları ile baş başa bırakıyorum.
Deprem öncesinde alınmayan önlemler, yanlış kentleşme politikaları sonucunda yaşanan bu felaketin nedeni bilimi ve tekniği göz ardı etmektir. Bu felaketin nedeni haksız kazanç/çıkar hırsı ile daha fazla sermaye birikimi sağlamayı hedefleyen, imar afları/barışları ile kurallara uymamayı ödüllendiren iktidarlardır. Yapı denetim süreçlerini özelleştiren, meslek örgütlerini yapı üretiminden/denetiminden dışlayan doğamızı, yaşam alanlarımızı, tarım alanlarımızı, ormanlarımızı, kıyılarımızı yok edenler bu felaketin sorumluları olduklarının altını çizmek istiyorum.
Ülkemizde yaşanan bu felaketin ardından yaşadığımız kent, Balıkesir’in olası deprem riskleri nedeni ile can ve mal güvenliğinin sağlanması konuları ile ilgili olarak Balıkesir’de yaşayan vatandaşlarımız konutlarının ve bulunduğu bölgenin deprem riskli olup olmadığını haklı olarak sorgulamakta ve Mimarlar Odamıza her gün bu konu ile alakalı onlarca telefon edilmekte, mesajlar gelmektedir.
24 yıl önce gerçekleşen 17 Ağustos Marmara depreminin Balıkesir’de büyük oranda hissedilmiş olduğu ve Balıkesir ilimizin birinci derece deprem bölgesi olduğu gerçeğinden yola çıkarak; Sağlıklı kentleşme, nitelikli bir yapılaşma ve yaşanılır gelecek için öncelikle tüm Balıkesir ilindeki yapı stokunun gözden geçirilerek yapı envanterinin çıkarılması ve mevcut yapıların durum tespitleri ile analizlerinin yapılması, deprem risk ve fay haritaları ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin bir an önce hazırlanarak, imar planlarının revize edilmesi ve riske dayalı afet yönetim planlarının hazırlanması yani hasarların önceden alınan tedbirlerle en aza indirilmesi konularında bir an önce çalışmalara başlanılmalıdır.
Ancak; Balıkesir’in mevcut yapı stokuna dair veri olmaması, Deprem Yönetmeliğine uygun olmayan yapıların belirlenmemiş olması, yapılaşmaya uygun olmayan alanların imara açılması, Balıkesir il genelinde deprem riskli alanlar için çalışma yapılmaması gibi etkenler Balıkesir için var olan deprem tehdidinin boyutunu arttırmaktadır.
Bu yaşadığımız süreçte bilim ve teknik dışı yönetmelik/imar planı değişikliklerine ve uygulamalarına derhal son verilmelidir.
Balıkesir ilinin kentsel ve kırsal alanlardaki mevcut yapılaşmaların güvenli hale getirilmesi ve öncelikle de tehlike arz eden yapılarının tespit edilerek mevcut yapı stokunun incelenmesi ve değerlendirilmesi için yapı disiplinindeki bir meslek odası olarak bilim ve tekniğin ışığında her türlü katkı, destek ve işbirliğine hazır olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarım.